Ana vatanı balkanlar olan bir ağaç türüdür. Salkım halinde olan çiçekleri yazın gelmesi ile kendisini gösterir. Kestane benzeri dikenli bir meyvesi vardır. Genellikle peyzaj bitkisi olarak kullanılır. Ancak 1800’lü yıllardan beri tıp alanında da kullanılmaktadır. At kestanesinin önemli özellikleri dolaşım sistemini düzenlemesi, iltihapları kurutması, hücre yenileme ve yara iyileştirici özellikleridir. At kestanesi ağacının bitkileri zehirlidir. Ancak doğru şekilde toplanıp kullanıldığında oldukça verimli bir şekilde kullanılabilir. Alternatif tıp ve kozmetik alanında oldukça verimli bir şekilde kullanılmaktadır. Tıpta kullanıldığı alanları kısaca şu şekilde toplayabiliriz;
İçerisinde bulunan aescin isimli madde damarları güçlendirerek dolaşım sistemini düzenler. Bu sebeple varis hastalığında, basur probleminde ve çeşitli dolaşım sorunlarında at kestanesi ekstresi kullanılmaktadır. At kestanesi özü kullanımı dolaşımı düzenlemesi sayesinde vücudun herhangi bir yerinde dolaşım problemi varsa çözülmesini sağlar. Ayrıca lezyon oluşan bölgelerdeki dolaşımı düzenleyerek de bölgenin hızlıca iyileşmesini sağlar.
Leke çıkarıcı ve hücre yenileyici özelliği sayesinde kozmetik anlamda da oldukça sık tercih edilen bir içeriktir. Ayrıca etkisini hızlı göstermesi de at kestanesinin tercih sebeplerindendir.
Dolaşımı düzenlemesi ve damarları büzmesi sayesinde basur ve fissür hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır. Vücutta yara oluşan bölgenin iyileşmesi için bölgeye kan gitmeli yani dolaşım sistemi düzenli bir şekilde çalışmalıdır. At kestanesi de hem dolaşımı düzenlemesi hem de yara iyileştirici olması sayesinde Anuflexin içerisinde yer almaktadır. Bu özellikleri sayesinde anal bölgedeki oluşan deri deformasyonlarının hızlı bir şekilde kendini yenilemesini ve iyileşmesni sağlar.
Ayrıca damarları büzmesi sayesinde basur probleminin çözümünde de tercih edilmektedir. Basur da ıkınma sonucu baskıya maruz kalan damarlar şişer, genişler ve makat dışına sarkar. At kestanesi bu damarların büzüşerek normal haline dönmesini sağlar.